Bokunda Lezzet Arayan
- Murat Akdoğan

- 14 Ağu
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Ağu
Yangın yeri serserileri serisi no: 1

Kendinden ötede kendine yakınlık,
Cümle surette kendine hayranlık
Bir başınalık mı hürriyet,
Eyvallahsız mı kudret-i kuvvet
Yanılgıların galibiyeti,
Hakikatlerin cengi
Benliğin sinkaf yenilgisi...
El açmaz,
Aman dilemez,
Ummaz, umursamaz
Kime sual etsen, der başına buyruk
Budur onun tıyneti,
Böyle bilmiş kendini bilen,
Henüz daha vakit çiğ,
Buyumculuk çağı,
Yalnızcadır inzivası,
Dalmış kendi mağarasına,
Dalmış da buldum dediğini yoğurmaya,
Şekil almış, resmetmiş bilmiş kendini,
Çıkmış bir vakit ininden,
Kendini görse utanırdı kendinden...
Lakin O, bilmiş kendini emsalsiz
Kibri hoş,
Noksanı sevecen,
Aşağı gören,
Denksiz böbür,
Bir ben, bir benlik, bir bencillik
Karışmış insan içine,
İnsan evladı insan olanın yöresinde görünmüş,
Bokundan lezzet alan kendine erbap
Cümle ayıbı camdan dışarıda görmüş.
Verilmiyor, alınmıyor, kabul görmüyor arzuların muradı;
Yüreğinde aynası olmayanmış kendi kendinin celladı.







Kendinden öte kendine yakınlık,egonun kibre dönüşmesi hali..
Okuduğumda, bana insanın kendini bilmek ile kendini kandırmak arasındaki ince çizgiyi hatırlattı. Kibir insanı hem yalnızlaştırıyor hem de hakikatten koparıyor gibi ki bu doğru.Kendini üstün gören aslında kendi kuyusunu kazıyor. Benlik, farkındalıkla beslenirse insanı olgunlaştırır ama körleşirse insan kendi celladı olur.
Sen ne zaman kendinin celladı oldun?
Ruhun hep serzenişte,kendi isyanını kendin susturamiyor yazmayla devşiriyorsun.
Söylesene,"Ne istediğini kendin bilmiyor musun? Nasıl dayanabiliyorsun bilmemeye"?
Gök.