Sırlı Boyun Eğiş
- Murat Akdoğan

- 28 Ağu
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Ağu

Zamanın dişleriyle oyulmuş bir ömrün kıyısında,
Aklın suretini kaybettiği, kalbinse çırpındığı bir hudutta,
Körleşmiş seyrime ışık sanrısı gibi düşer,
Bir çilenin teniyle doğan o derin haz.
Ben ki, mağlubiyetin en sadık neferi,
Umudun cenazesinde yürüyen suskun bir dervişim;
Her adımımda biraz daha toprağa gömülür,
Her nefesimde biraz daha göğe sızarım.
Varlığın şehvetiyle yokluğun çilesi arasında
Asılı kalmış bir ruhun tecellisiyim ben.
Ne arzu tamdır, ne gayret yekpâre;
Bir sırra ram olmuş parçalanışın çocuk sesiyim.
Ey mahrem olanın gizli yurduna kanat çırpan heves,
Ey umum olanın gürültüsünde yankılanan neşe,
İkisi arasında bocalayan bu varlığın
Yolunu şaşırmış duasıyım.







Yorumlar