top of page

Rabbim Beni Işınla

Güncelleme tarihi: 29 Eyl

ree


Rabbim, beni ışınla

Apartman boşluğundan yıldız tarlasına,

Kombi sesinden semavi bir cümbüşe,

Whatsapp bildiriminden

Sessizliğin en kudretli yankısına.


Beni buradan al,

Market poşetleriyle boğuşan insanlığın elinden,

Trafik lambalarında donup kalan zamanın

Göz bebeklerinden…


Rabbim beni ışınla,

Kütüphanede saklı kalmış

Tozlu bir romanın cümlesine,

Henüz yazılmamış bir şarkının nakaratına,

Gülüşün sızdığı o ince yarığa…


Ben ki sabah haberlerinde

Kendi suretini göremeyen bir hayaletim,

Ben ki metro turnikelerinde

Sıkışıp kalmış bir çocuk çığlığı.


Rabbim, beni ışınla!

Ne tarihe, ne geleceğe,

Sadece kalbine—

Çünkü bütün evrenin

En hızlı yolu, oradan geçiyor.


Rabbim, beni ışınla

Çamaşır makinesinin içinden Satürn’e,

Bakkal defterinden Matrix’e,

Çekirdek kabuğundan kara deliğe!


Yeter bu mahalle,

Asansör aynasında

Kendi suratımı görüp tanıyamıyorum;

Kahve fincanında

Kaderimi arayıp hep telvesini içiyorum.


Rabbim, beni teleport et,

Elektrik faturasından kaçan bir kuantum zerresi gibi!

Şöyle bir baston sallasan,

Kredi kartı borçlarım buhar olsa,

İçimdeki bütün dertler

Kozmik çöpe atılsa…


Ben artık insan değilim,

Halk otobüsünde unutulmuş bir evrim teorisiyim;

Ben artık zaman değilim,

Şarjı bitmiş bir cep telefonuyum.


Rabbim, beni ışınla!

İki ekmek, bir gazete alıp dönerim,

Ama gidiş biletim olsun:

Ya yıldızların manavına

Ya da meleklerin kahvehanesine.


Rabbim, beni ışınla

Kira derdinden toprağın bedava kucağına,

Asgari ücretin utancından

Sessizliğin asaletine,

Üç kuruşluk taksitlerden

Ebediyetin borçsuz hesabına.



Gölgemin bile secde ettiği sonsuzluğa,

Sözlerin bittiği yerde

Sessizliğin hakikatine,

Kalbin kırık kabuğundan

Rahmetin iliksiz derinliğine.



Apartman aidatından yıldızların vergisiz ülkesine,

Kredi kartı ekstresinden

Merhametin faizsiz kitabına,

Üç kuruşluk mesai priminden

Ebedî huzurun maaşsız cennetine.



Koltuk altı deodorantından

Dağ çiçeklerinin kokusuna,

Kurumsal motivasyon mailinden

Sessizliğin çıplak vaadine,

“Takip et, takipten çık” döngüsünden

Sadakatin tek yönlü yoluna.



Influencer gülüşünden

Bir çocuğun sahici tebessümüne,

Google Maps yönünden

Gönlümün kendi kıblesine.



Asansör aynasından gök kubbenin çatısına,

Bim poşetinden Samanyolu’na,

Kargo takip ekranından

Zamanın kendiliğinden akışına.



Kombi faturasından kudretin sınırsız enerjisine,

Wifi kopmalarından

Sonsuz bağlantının hatasız çekimine,

E-devlet şifresinden

Doğrudan hakikatin kapısına.



Sahte indirimlerden sonsuz cömertliğe,

Metrobüs sıkışıklığından

Arşın ferahlığına,

Şirket sunumlarından

Sessizliğin mutlak ayinine.



Fast-food menüsünden evrenin bereket sofrasına,

Story izlenmelerinden

Gözlerimin gerçek görgüsüne,

“Beğeni sayısı”ndan

Kalbin ölçüsüz terazisine.



Şarj aletinden kesintisiz kudretine,

Netflix bölümünden

Kıyametin tek seansına,

Online siparişten

Göğün doğrudan ikramına.








(Murat Menteş'in "Afilli Filintalar" sitesinde yayımladığı "Şeyhim Beni Işınla" adlı şiirinden feyzlenilmiştir.)

Yorumlar


bottom of page